-
1 hükûmet kapısı
Regierungsstelle f -
2 hükümet
",-ti 1. government. 2. administration; regime. 3. courthouse (building in small cities or towns housing all the major governmental administrative offices). - bunalımı governmental crisis. - darbesi coup d´état. -i devirmek to overthrow the government. - gibi formidably powerful and effective (person): Mürsel hükümet gibi. What Mürsel says, goes. - kapısı (a) government office. - kapısına düşmek to end up having to deal with a government office. - konağı courthouse (building in small cities or towns housing all the major governmental administrative offices). -i kurmak to form a government. - merkezi capital, seat of government. - sürmek to rule, reign; to govern." -
3 kapı
дверь (ж)* * *1) дверь, две́рца (автомашины и т. п.)avlu kapısı — воро́та
bahçe kapısı — [садо́вая] кали́тка
döner kapı — дверь-турнике́т
oda kapısı — ко́мнатная дверь
ön kapı — пара́дный подъе́зд
kapıya vurmak — стуча́ть в дверь
2) разг. ме́сто слу́жбы / рабо́тыbir yılda dört kapı değiştirdi — в тече́ние одного́ го́да он поменя́л четы́ре ме́ста рабо́ты
yeni kapısı iyi imiş — его́ но́вое ме́сто слу́жбы, говоря́т, хоро́шее
3) прису́тственное ме́стоhükümet kapısı — прави́тельственное учрежде́ние
hükümet kapısına düşmek — а) обраща́ться в прави́тельство; б) обраща́ться к властя́м
4) до́мик ( место встречи двух фишек в игре в нарды)••kapıdan kovsan bacadan düşer — посл. выгоня́ешь че́рез дверь, а он че́рез трубу́ тут как тут
- kapıda- kış kapıda
- kapıları açık tutmak
- kapı açmak
- kapıyı açmak
- kapı almak
- kapı aralamak
- kapı aramak
- kapısını aşındırmak
- kapı baca açık
- kapıyı büyük açmak
- kapı sını çalmak
- kapıdan çevirmek
- kapıya dayanamak
- kış kapı dayandı
- daha kömür alamadık
- kapı dışarı etmek
- kapı gibi
- kapıyı göstermek
- kapının ipini çekmek
- kapı kadar
- kapıda kalmak
- anahtar bendedir
- onlar kapıda kalırlar
- kapıları kapamak
- kapı kapı aramak
- kapı kapı dolaşmak
- kapı karşı
- kapısına kilit vurnak
- kapı yapmak
- kapısını yapmak -
4 kapı
1) дверь; две́рца (машины и т. п.); воро́та2) мор. люк3) слу́жба, ме́сто слу́жбыkapı yoldaşı — сослужи́вец, колле́га
4) ме́сто, где мо́жно рассчи́тывать на вы́ручку (на по́мощь)hükümet kapısı — прави́тельственное учрежде́ние, где мо́жно рассчи́тывать на по́мощь
5) прису́тственное ме́сто
См. также в других словарях:
hükûmet kapısı — is. Devlet dairesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
hükûmet — is., Ar. ḥukūmet 1) Bakanlar Kurulu Hükûmet değişti. 2) Bir ülkenin yönetim kuruluşları Kadınlar çil yavrusu gibi dağılmış, hükûmete haber vermişler, hükûmet gelmiş, ölüyü kaldırmışlar. H. E. Adıvar 3) Devlet yönetimi Osmanlı hükûmeti zamanında.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BÂB-I HÜKÜMET — Hükümet dairesi, hükümet kapısı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
paşa kapısı — is., esk. Hükûmet konağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapı — is. 1) Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı 2) Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat Evlerin kapılarında kocaman yeşil bronz tokmaklar vardı. S. F. Abasıyanık 3) Tavla oyununda iki pul üst üste… … Çağatay Osmanlı Sözlük